Özdenetim Nedir?
En basit anlatımıyla özdenetim kişinin kendini kontrol etmesidir. Özdenetim kişiye akademik, sosyal ve iş hayatında oldukça önemli avantajlar sağlar. Özdenetimi yüksek kişilerin
- daha iyi ilişkiler kurmaları,
- daha az stresli olmaları,
- fiziksel ve zihinsel olarak daha sağlıklı bireyler olmaları kolaylaşır.
Çocuklarda özdenetim geliştirmek hem önemli hem de sabır isteyen uzun zaman alan bir süreçtir.
Özdenetim konusunda sıkıntı yaşayan çocuklar;
- Erteleyememe, zevki erteleyemez.
- Çelinebilirlik, bir işle uğraşırken başka bir işe kolay geçebilir.
- Kurallara uymama, kural tanımamazlık.
- Aşırı cesaret, her şeyi yapabilme isteği.
Kişinin dürtülerini, haz ve isteklerini ertelemesi yetişkinler için bile kolay değilken küçük bir çocuğun bunu yapması özenli ve sabırlı bir eğitim ile mümkündür. Ne mutlu ki bu süreci kolaylaştıracak harika bir araç var: OYUN.
Oyun sadece küçük yaşlarda değil, her yaşta çocuğu eğitmenin en etkili yoludur. Çocuk oyun oynarken kendini tamamen açar ve bedenen, ruhen ve zihnen aktif hale gelir. Bu nedenle her türlü eğitimi verirken oyundan yararlanmak çok faydalı bir yöntemdir.
Özdenetim oyunlarında çocukların belli bir kurala sürekli olarak uymaları gerekir, bu da kendini durdurma konusunda çocuğa bolca deneyim kazandırır. Bolca deneyim olmadan özdenetim gibi üst seviye bir bilişsel süreç çocuklardan beklenemez.
Oyunlar;
Deve-cüce, Kırmızı Işık-Yeşil ışık, kulaktan kulağa gibi oyunlar hepimizin bildiği oyunlar ve hepsi tam da özdenetim geliştiriyor. Bunların dışında @aktif_zihin ve Öğretmen Tavsiyesi olarak özdenetim için 3 oyun yarattık:
Çocuklarınızın ilgisini çekebilecek bir kelime seçin. Bu kelimeyi çocuklarla birlikte de seçebilirsiniz, uydurduğunuz komik bir kelime de olabilir. Ayrıca sadece kelimeleri kullanmak zorunda da değilsiniz; kural bir ses, bir hareket de olabilir.
Kural şu: Çocuklar o satte her konuştuklarında sonunda bu kelimeyi söylemeliler. Örneğin seçtiğimiz kelime ‘bonbon’ olsun; “Kırmızı kalemi alabilir miyim, bonbon?”
“Resmini çok beğendim, bonbon.”
“Bana yardım eder misin, bonbon?”
“Tuvalete gidebilir miyim, bonbon?”
Çocukların bu kelimeyi söylemek için daha fazla konuşacakları kesin J Bu da daha fazla kurala uyma alıştırması demek. Aynı zamanda sınıf ortamında çocukların sıkı bir iç denetim yaptıklarını ve birbirlerini uyardıklarını da göreceksiniz.
Bu oyunu farklı kelime ve hareketlerle en az 10-15 farklı günde yapın. Daha sonra saati 2 saate çıkarın. Kurala uymaya çalışma süreleri artsın.
Hareket ve ses önerileri: bir kere zıplama, el çırpma, bir hayvan sesi çıkarma, kanat çırpar gibi yapma, vs
Çocuklarımıza yaptıracağımız herhangi bir sınıf içi çalışması başında her 5 dakikada 1 elinizi çırpacağınızı ve sonra herkesin ayağa kalkıp oturması gerektiğini söyleyin.
Eğer el çırpmaz da ayaklarınızı yere vurursanız ayağa kalkmamaları gerektiğini ekleyin. Bu oyunda bir taşla iki kuş vuruyoruz; hem kurala uyma hem de durum ayırt etme çalışması var.
Bu oyunu televizyonda görmüşsünüzdür, çocukların önüne bir pasta konulur, eğer 2 dk yemeden durabilirlerse bir parça daha alabilecekleri söylenir. Biz bunu yiyecek yerine heyecanlı bir deneyimle değiştirelim. Evde ya da sınıfta bir top, balon ya da kum havuzu oluşturun. Sanırım en kolayı balon havuzu. Bu havuzun çevresine çocukları toplayın. Süreyi başlattığınızda bu havuza en geç atlayan kişinin bir kere daha atlama hakkına sahip olacağını söyleyin. İsteyen istediği zaman atlayabilir, ama bekleyen bir hak daha kazanacak.
Oyunlara ek olarak yapılabilecek özdenetim etkinlikleri:
- Öğretmen- Aile Dramatizasyonları
Hem çok eğlenceli hem de farkındalık oluşturan bu etkinliği hem sınıfınızda hem de evinizde yapabilirsiniz. Çocuklarınızın yanlış bir davranışını ve bu davranışının çevresinde yarattığı etkileri öğretmenler ve aile bireyleri olarak farklı isimler ve karakterlerle canlandırın. Bu canlandırmadan sonra çocuklarınızla durumu konuşun.
“Sence Anıl neden böyle davrandı?”
“Bunun yerine ne yapabilirdi?”
“Defne kendini nasıl hissetti?”
- Sonuçları tahmin etme, problem oluşmadan önce durumları tartışma ve değerlendirme
Yine istenmeyen bir davranış üzerinden gidelim. Bir hikâye başlangıcı yaratalım;
“Fındık çok sevimli ve hareketli bir kediymiş ama bir o kadar da dikkatsizmiş. Koşmayı ve oynamayı çok severmiş ama koştuğu yere hiç dikkat etmezmiş. Bir gün bahçede koşarken kazılmış çukuru görmemiş ve düşmüş. Arkadaşı köpek Bobi hemen gelip onu kurtarmış. Fındık Bobi’ye teşekkür etmiş. Bundan böyle çok daha dikkatli olmaya karar vermiş.”
“Sizce Fındık neden düştü?”
“Ne yapsaydı düşmezdi?”
“Sizin de böyle dikkatsiz davrandığınız oluyor mu?”
- Bu etkinliği hikayeyi yarıda keserek sonuçları tahmin etme amaçlı da oynayın: “Fındık çok sevimli ve hareketli bir kediymiş ama bir o kadar da dikkatsizmiş. Koşmayı ve oynamayı çok severmiş ama koştuğu yere hiç dikkat etmezmiş. Bir gün bahçede koşarken”
“Sonra ne olmuş?”
(Hikaye yerine resim de kullanabilirsiniz.)
Oyunlar ve etkinliklerden daha önemli olan şey aslında şu: Çocuğun davranışlarına gösterilen tepkilerde tutarlılık olmalı.
Evde ya da sınıfta bir şeyi yapmak yasaksa bu her zaman ve her durumda yasak olmalı. Anne baba ve öğretmenler çocuğa karşı ortak tutum sergilemeli.
Bireylerdeki dürtü kontrol problemi, ailenin erken çocukluk döneminde çocuğa belli sınırlar koyamaması, disiplin kazandıramaması ve doğru şekilde otorite oluşturamaması sonucunda çocuğun sınır ve kural tanımaz hale gelmesiyle de ortaya çıkan bir problem.
Her istediğinin yapılıyor olması ve bu durumu çocuğun istismar etmeyi öğrenmesi çocuğun dürtüsel davranmasını pekiştiriyor.
Eğitim Danışmanı
Oyun ve Masal Terapisti
Cansu Erkmen
İnstagram: @aktif_zihin